2. Abdülhamid de Paralel Devlet'e Dikkat Çekmiş
Türkiye'de hükümete yönelik uygulanan 17 Aralık
yargı-emniyet darbesi ve devlet içinde yapılanmış paralel devlet Osmanlı
Devleti'nde de zaman zaman yer edinmişti.
2. Abdülhamid'in 33 yıllık iktidarında sıkı tedbirler
almasında bu yapının etkisi büyük olmuştur. Abdülhamid hatıralarında şunu
yazmaktadır " Yabancı devletler, kendi emellerine hizmet edecek kimseleri
verip, sadrazam seviyesine çıkarabilmişlerse, devlet güven içinde
olamazdı." diyerek bu konuya dikkat çekmiştir. Bugün yaşananlara baktığımızda
dış konjoktüre bağlı iç güçlerin aynı taktikle hükümeti devirmek ve Başbakan'ı
alt etmek için aynı tezgahı tertiplediği görülmekte.
Abdülhamid Han'ın dış politikadaki bazı prensipleri şöyle
özetlenebilir:
PARALEL DEVLET'E KARŞI UYARI
"Deneyerek öğrendim ki, iki kişinin bildiği bir şey sır
olmaktan çıkıyor. Oysa benim stratejilerimin yabancı devletler tarafından
bilinmemesi gerekliydi. Yabancı devletler, kendi emellerine hizmet edecek
kimseleri verip, sadrazam seviyesine çıkarabilmişlerse, devlet güven içinde
olamazdı. Doğrudan doğruya şahsıma bağlı bir istihbarat teşkilatı kurdum. İşte
jurnalcilik dedikleri budur.
Abdülhamid, bu düşüncelerinden dolayı evhamlı sayılamaz,
çünkü İngiliz arşivleri bile dış devletlerle ortak darbe yapmaya çalışan
bürokratların bulunduğunu yazmaktadır. "İncelediğimiz (yabancı
arşivlerden) örnek olaylar sonrasında karşımıza ilginç bir tablo çıkmaktadır.
Osmanlı'daki muhalifler uluslararası konjonktürden ve olası bir büyük devletler
müdahalesinden yararlanmayı başlıca amaçlarından birisi olarak görmüşlerdir.
Böylesi bir desteği bekledikleri devletlerin başında ise, İngiltere gelmiştir.
BÜYÜK DEVLETLERE TAM BAĞIMLI HALE GELMEDİ
Abdülhamid, dış politikada daima dengeleri korumaya
çalışmıştır. Halifelik müessesesini bir koz olarak kullanırken, büyük
devletleri tam anlamıyla tedirgin etmemeye de dikkat etmiştir.
Büyük devletlerin hiçbirine tam olarak bağımlı hale
gelmemiş, hiçbiriyle de ittifak yapma kapılarını tam olarak kapatmamışlır.
Batılı devletlerin aralarındaki menfaat çatışmalarını lehimizde değerlendirmeye
gayret göstermiştir.
JAPONYA VE AMERİKA İLE YENİ İTTİFAKLAR
Haber7'nin haberine göre, Batılı devletlere karşı
kullanabileceği bütün kozları kullanmaya gayret göstermiş, değişik
alternatifler aramıştır. Japonya ile ilişkiye girmeye çalışması, Amerika ile
ortak petrol arama yollarını araştırması bu gayretlerdendir.
ŞAHSİ DOSTLUKLARA ÖNEM VERDİ
Sultan Abdülhamid, dış politikada daha rahat hareket
edebilmek için şahsi dostluklara ehemmiyet vermiştir. II. Wilhelm ile yapılan
karşılıklı ziyaretlerin ve birlikte yapılan gezilerin, Almanya ile
ilişkilerimize olumlu tesirleri olmuştur. Sultan Abdülhamid, o zamana kadar
hiçbir ecnebi devletten nişan kabul etmediği halde, iki devlet arasındaki
ittifak için gerekli zemin ve zamanın oluştuğuna inandığında, Japon Imparatoru
Mikado'nun gönderdiği,o güne kadar sadece Rus Çarı II. Aleksander ile
Bismarck'a verilmiş olan Japonların en büyük nişanı Krizantem'i kabul etmiştir.
Kaynaklar:
Bozdağ, İsmet. Abdülhamid'in Hatıra Defteri
Refik, İbrahim. Destansı Hüzün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder