BİTLİS HALK OYUNLARI
Bitlis yöresi halk oyunları renkliligi ve özgünlügüyle Dogu Anadolu Bölgesi halk oyunları içerisinde
önemli bir yeri vardır.
Yöre insanının zor kosullar içindeki sevdaları ayrılıkları, ölümler, doga
olayları karsısındaki duygulanısları halk oyunlarına yansımıstır. Oyunlar genelde insanın mertlik,
birlik-beraberlik ve insan sevgisi duygularını ifade eder.
Bitlis’te halk oyunlarını kadınlar ayrı erkekler ayrı oynarlar, birlikte oynamazlar. Ancak halayda
oynayanların yakın akraba olması halinde aile içinde kadın erkek birlikte oyun oynayabilirler.
Oyunlar, koreografik düzenleme yönünden çesitlilik gösterir. Sıralarda baglantılar, çesitli
biçimlerde olur. Degirmenci'de, Govenk'te, Nare'de, Temiraga'da oyuncular, birbirlerini
taraklanır. Düz halayda oyuncular birbirlerine sarılır. Yallı'da tutusmalar omuzdandır. Tiringo,
Papuri oyunlan kadınlı, erkekli karma oynanır. Karma oyunlarda
kadınlı erkekli dizilisler degisik
olur. Nanaylar'da iç içe halkalar olusturulur. Erkekler, çogunlukla iç halkadadır. Oyunlar çabuk ve
karmasıktır. Devinimler zengindir. Yöre oyunlarında rastlanan bir özellik de, degisik biçimlerdeki
el vurusmalardır. Mutki Harkustası'nda, Çiftler yan yana dururken el vurustururlar. Meryem
Harkustası'nda ise ters yönden gelen çiftler birbirlerini bir boy geçtikten sonra dönüp ellerini
vurusturur, sonra elleri yukarda giderler.
Tüm oyunlar yerel giysilerle davul, zuma, baglama, kaval, tef esliginde oynanır. Bazılarında
oyuncular, müzige sözle katılır. Halay bası halayı mendille idare ettigi gibi nara atarak da halayı
idare eder. Bitlis’te halay çekilirken atılan naralar bir baskadır. Genelde halay basının tey, tey,
hopba, yallah naralarına halayda bulunan oyuncular hep birlikte “habress” narası ile “tıssi”
fısıltısıyla katılırlar. Bu naralar figür geçislerinde ve oyun bitirislerinde atılır.
BITLIS YÖRE OYUNLARI
Govend (Güvenk)
Yöre insanının agır baslılıgını, vakur ve ciddiyetini, hareketlerle en güzel anlatan oyunlardandır.
Dügünlerde gelin ve damadın birlikte oynadıkları tek oyundur. Oyun gelinle güvey (damat) ailesini
tanıstırmayı amaçlar. Bu oyunun sade ve agır havası damadın en sevinçli anında bile agır
baslılıgını gösterir. Bu aile kültürü ve geleneklerin sergilenmesinde çok seylerin anlatıldıgı bir
görüntüdür.
Çünkü; Bitlis’te gelinle damat dügüne, hatta gerdek gecesine kadar birbirlerini hiç görmezler.
Gelin ve damat dügün sonrası evlerine atla veya yaya olarak getirildiklerinden dolayı yorgun
olmaları, gelinin de evine yabancı olması nedeniyle oyun bu yüzden çok agır oynanmaktadır.
Kadınlar karsılama biçiminde oynadıgı gibi, karma olarak da oynanmaktadır. Halay türü bir
oyundur.
GOVEND - GÜVENK (oynanışı)
1. Müzik
2. Ritim (2/4)
3. Birinci adım; a. Sağa ve sola yaylanma.
b. Sağ ayakla öne doğru hareket etme.
c. Geriye doğru hareket etme,
d. Yerimizde sağ ayak önde olacak şekilde öne geriye sekme yapma.
4. İkinci adım;
a. Serçe parmaklarla tutuşma.
b. Sağa doğru sağ ayakla yarım daire oluşturarak yürüme.
5. Üçüncü adım; Kollar ayağın ritmine göre sağa sola öne hareket etme.
Meyroki
Meyroki oyununda, ileri gidislerde düz bir gidis yerine önce saga dogru bir yürüyüs sonra sola
dogru bir yürüyüsle yay çizilir. Bu, sarhosların fazla içtikten sonra yolda yürümelerini andırır.
Bunun için oyuna mey: içki, ro: yol ve ki tamlama eki ile içki yolu anlamını tasıyan bir isim
konulmustur.
Meyroki oyunu için ikinci bir rivayet vardır. Meyroki oyununa konu olan meyro adı cinsi isim
bozmasından meydana gelmis bir kahramandır. Meyro’nun asıl adı Meyrem’dir. Ama halk kolaylık
olsun diye Meyrem’i Meyro olarak çevirir. Meyro, meydanda davul zurna çalınca köy delikanlıları
ile birlikte kendinden geçer, kendinden degisik figürler katarak oyunlar oynar. Bu, halkın çok
hosuna gider. Herkesin dilinde Meyro’nun oyunları vardır. Halk her seferinde Meyro’nun oynadıgı
oyunlar manasında Meyroki deyip geçer. Bu isim böylece günümüze kadar gelir. Hem kız hem
erkekler arasında oynanır. Sertlik göstermez. Daha çok titreme ve gösteris oyunudur.
MEYROKİ
1. Müzik
2. Ritim (2/4)
3. Birinci adım;
a. Sol ayakla iki vuruş yapmak
b. Sol ayakla sek ki üç yapmak.
c. Sol ayak burun ucuyla öne doğru vuruş yapmak,
d. İlerde iki defa burun ucu vurup zıplayıp dönmeye hazırlanmak
4. İkinci adım;
a. Sek ki üçle geriye gelmek.
b. Elleri çırparak ileri gidip figür yapmak.
5. Geriye dönüşte eleri kalçaya atıp sekerek yerine gelmek.
B. PEYRİJVAN
1. Müzik
2. Ritim (2/4)
3. Birinci adım;
a. Sol ayak burun ucuyla ön sağa doğru vuruş yapmak.
b. Sol ayakla sağ sola doğru sekerek ileriye hareket etmek,
c. İleride iki defa sol ayağı vurup dönmek,
4. İkinci adım; a. Geriye doğru sekerek yerini almak,
b. Tekrar aynı figürlerle ileriye gidip,
c. Önde üç defa öne, yarım sağa doğru çöküş yapmak,
d. Çöküşten sonra kalkıp sekerek yerine gelmek,
Garzane
Halay bölgesi karakteristik oyunlarından olan halaya
Bitlis’te GARZANE denir. Önemli özellikleri; sürekli
omuz titretme, sert ayak figürleri ve yumusak bas
devinimleridir.
Burası da Garzan denilen bölgeye yakın oldugu için
orada yaygın bir oyun oldugu için bölgenin ismine
hitaben GARZANE adı verilmistir.
GARZANE (oynanışı)
1. Müzik
2. Ritim (4/8)
3. Birinci adım;
a. Sek iki üç sol Ayak üzerine zıplayarak sağ ayağı yukarı doğru çekme.
b. Sağ ayağı üzerine düşüp sol ayak yukarı çekme.
c. İki ayak parmak üzerinde titre titre yapmak.
4. İkinci adım;
a. Zıplayarak çift ayak üzerine düşerek sek iki üç sayısını çıkarmak.
b. Öne doğru eğilerek ileriye hareketi sağlamak.
5. Üçüncü adım; İleriye doğru sekerek hareket etmek.
6. Dördüncü adım; Geriye doğru sekerek hareket etmek
DELLO
1. Müzik
2. Ritim (3/4)
3. Birinci adım;
a. Sağ topuk vuruş
b. Sol topuk vuruş.
c. Sağ topuk burun vuruş,
d. Sek ki üç yürüme.
4. İkinciadım;
a. Öne arkaya vuruş.
b. Sek ki üç yaparak el çırpma.
5. Sek ki üç yaparak öne arkaya vuruş yapma .
B. KAVAŞ
1. Müzik
2. Ritim (2/4)
3. Birinci adım;
a. Sağ topukla titreyerek vuruş yapmak.
b. Sol topuk titreyerek vuruş yapmak,
c. İleriye düz ve sert adımlarla yürümek,
d. Geriye ayakları sallayarak gelmek,
4. İkinci adım;
a. Sol topuğu zıplayarak vurmak,
b. Tekrar ileriye sekerek yürümek,
c. Ve ilerde son vuruşları sağa sola vurmak,
d. Arka arkaya dönerek geriye gelmek,
Harkuşta
durup dinlenmeden, bıkıp usanmadan saatlerce oyunlar oynanır. Bu arada köyün bekar
delikanlıları civar köylerden ve kendi köylerinde bulunan yetiskin kızlara kur yapmak isterler.
Harkusta “vurus” anlamındadır. Oyunlar içinde sertlik
hakimdir. Iki tarafa ayrılan gençler sanki bir savas
meydanındaymıs gibi karsısındakine düsman gibi
bakarak, müzigin ritmine uyarak kıran kırana bir
gösteri yaparlar. Sert vurma ve vurulan ellerden ses
çıkarma kızlar arasında çok ragbet görür. Ve oyunun
baslıca özelligidir. Oyunda tamamen sertlik ve
ciddiyet hakimdir.
HALKUŞTA
1. Müzik
2. Ritim (5/4)
3. Birinci adım;
a. Sağ ayağı öne atarken sol kol serbest olarak sağa doğru sağlamak.
b. Sol ayağı geriye atarken sağ kol sola doğru sağlamak,
c. Sol ayak topuğu vururken elleri de beraber çırpmak,
4. İkinci adım;
a. Sek ki üç yaparak ileri doğru hareket etmek,
b. Karşısındaki rakibin eline vurmak,
c. İki rakip ortada buluşarak birbirilerinin eline vurmak
d. Tekrar iki gurup halindeki rakipler çember şeklinde birbirini kovalamak,
e. Karşılaştıkları anda ise birbirlerinin eline vurmak.
DEĞİRMENCİ
1. Müzik
2. Ritim (4/4)
3. Birinci adım;
a. Önce sağa sonra sola diz ve öne doğru kırmak,
b. Sol ayakla öne doğru hareket etmek,
4. İkinciadım;
a. Geriye doğru sağ ve sol ayak burun uçlarıyla vurup geriye gelmek.
b. Geride üç defa önce sağ sonra sola ve öne doğru çöküp kalmak..
Seppe (Sepê)
Seppe olarak yazılmasına karsın halk diline sepê olarak yerlesmis olup daha çok bu sekilde
telaffuz edilmektedir. Halay yöresi oyunlarının en karakteristik oyunu olup; Bitlis yöresinin tek
figürlü geçis veya giris oyunudur. Erkek oyunudur.
Se :üç pê ayak anlamına geldiginden oyunun adı ”üç ayak” olarak da kullanılır.
Üç ayak oyununun baslıca özelligi; sag ayagın öne dogru sallanmasından sonra, bir es yapıp sol
ayakla bir duraklama yapılması ve sonra hemen yine sag ayagın üçlemesine geçilmesidir.
Oyunda tutusmalar omuzdandır.
SEPPE (oynanışı)
1. Müzik
2. Ritim (4/4)
3. Birinci adım;
a. Sol topuğu vurarak ayak değiştirme
b. Sol ayak üzerinde üç kez sekme,
c. Yarım daire şeklinde yürüme, d. Sağ ayak üzerinde sekme,
4. İkinci adım;
a. Düz yürüme,
b. Sol ayak üzerinde ileriye doğru yürüme,
c. Sağ ayak üzerinde ileriye doğru sekme, d. Sol ayak üzerinde sekerek geriye doğru yürüme
Tiringo
Ellerde kırmızı ve beyaz mendiller vardır. Mendiller sallanarak saga sola, ayaklar saga-sola
çapraz atılarak oynanır. Erkek oyunudur.
Tiringo'nun bitimi Papuri'nin baslangıcını teskil eder.
TRİNGO
1. Müzik
2. Ritim (4/8)
3. Birinci adım
a. Sağa sola çapraz adımlarla sekerek oynamak.
b. Yerinde sekerek oynama.
c. İleriye doğru sekerek yürüme
d. Vücudu sağa sola döndürerek oynama
e. Yan durup sol ayak üzerinde zıplayarak oynama,
4. İkinci adım; a. İki elde mendil tutarak oynama.
b. Mendille ayakları aynı ritimde sallama.
c. Sağ ayağı kaldırıp sol ayak üzerine çökme.
Pappori (Papuri)
Pappori genellikle ayak figürleriyle oynanan bir oyun oldugu için Pappo: ayak, -:ismin –i hali ve –r:
kaynastırma harfidir. Bütün figürler ayakta toplandıgı için bu ismi almıstır. Kısaca ayak oyunu
anlamında kullanılır. Karma bir oyundur.
Diger oyunlar arasında nare, çarsıda atlas, memos, bolag attım havaya, temiraga, dello, botane,
adley, gezai ve dokuz ayak yer almaktadır.
GAZALI
1. Müzik
2. Ritim (4/4)
3. Birinci adım;
a. Sağ ayakla sekerek yana doğru yürümek
b. Sek ki üç sayısını yaparak sol ayağı sağa atmak,
4. İkinci adım;
a. Sekerek gidip iki sağa iki sola yaylanmak.
b. Tekrar sek ki üç sayısını çıkararak yana doğru ilerlemek.
B. PAPURĠ
1. Müzik
2. Ritim (4/4)
3. Birinci adım;
a. Sağ ayakla sağa doğru sekerek hareket etmek.
b. Sol ayak topuğunu vurmak, c. Sağ ayak burun ucuyla üç vuruş yapmak,
4. İkinci adım;
a. Sağa doğru sek ki üç sayısıyla ilerlemek,
b. Sek ki üç sayısıyla el çırpmak,
AŞIRMA
1. Müzik
2. Ritim (3/3)
3. Birinci adım;
a. Sol ayakla sağa doğru yürümek
b. Sağ ayakla sol ayağa destek verip yürümek
4. İkinci adım;
a. Vücudu yarım sağa dönerek yürümek.
b. Öne geriye hareket yapmak.
5. Hareket halindeyken seklerle yürümek.
B. TEMİRAĞA
1. Müzik
2. Ritim (4/4)
3. Birinci adım;
a. Sağ ayakla hafif ileriye doğru sallamak.
b. Sol ayağı ileriye hafif ileri doğru sallamak,
c. Sağa doğru dört adımla yürümek,
4. İkinci adım;
a. Tekrar geriye doğru dört adımla yerine gelmek,
b. Aynı figürle zıplayarak ileri gitmek,
c. Sekerek tekrar geriye doğru gelme
BITLIS KOSTÜMÜ
Tamamen el dokuması olan erkek giysileri, “Gej” denilen tiftik kılından dokunan kumasla yapılır.
Halkoyunlarında oldugu gibi yöresel giysilerde de bir zenginlik ve çesitlilik bulunmaktadır. Bitlis
halkı, yöresel giysilerini çok yönlü düsüncelerle seçmis ve kullanmıstır.
Kadın Giysileri:
Kadın giysileri oldukça genis bir zenginlik gösterir. Giyilen giysiden kadının evli mi, bekar mı,
Kadınların kullandıgı giysiler kısaca sunlardır:
1 – Baş
Kofi:
Basa geçirilen fes benzeri, kenarları çuhaya benzeyen kumasla çevrilmis, tepe kısmı ipek veya
benzeri ipliklerle elde islenmistir. Kofinin çevresinden sırta ve omuzlara dogru sarkan püsküller
bulunur. Alın tarafına gelen kısmına ise “Tikme” adı verilen küçük altınlar (genellikle çeyrek altın)
dizilir.
Merheme (Leçek – Laçik):
Saçlar görülmeyecek sekilde boydan boya basa örtülen ince, beyaz ve sık dokunmus örtüdür.
Etrafı elle örülmüs oyalar veya pullarla çevrelidir.
Pusu:
Serpus da denilen bu giysi, basın çevresine alından geçirilmek
Suretiyle merheme üzerine sarılır. Sol tarafta dügümlenerek
görülmektedir.
Hızma:
Tek burun deligine veya burnun iki tarafına madenden yapılma
(genellikle gümüsten), içten vidalı veya geçmeli olarak takılan bir
çesit süs esyasıdır.
Halk Bilimi Çalısmaları-Bitlis Yöresi
Tikme:
Kırmızı veya siyah renkli, kofiden daha kısa kenarlı olup basa giyilen bir giysidir. Bu giysi, alın
hizasında olup üzeri, Hamidiyelerle süslü, zenginlerin giydigi bir baslık seklidir.
2 – Boyun
Özellikle genç kızların boyunlarına bol miktarda ve degisik sekil ve renklerde boncuk asılır. Bu
adet köylerde yapılmakta ve halen de devam etmektedir. Zengin olanlar, bunların dısında ip
sekline getirilmis olan kumasın üzerine kulplu altın takarlar.
3 – Vücut
Fistan:
Genellikle kadife veya satenden yapılmıs elbisedir. Bu elbiselerin üzerine renkli islemelerle çesitli
motifler veya sırma islemeler yapılır. Kolları uzun, belden asagısı genis ve uzundur.
Cepken:
Cepken degisik renklerde oldugu gibi, uzaktan bakıldıgında göz alıcı bir sekildedir.
Kemer:
Fistanın üzerinde takılan, kalın deriden yapılan ve “palaska” adı verilen kemerdir. Fistanın, ön
taraftan iki ucu bu kemerin altına sokulur. Nedeni; hem uzun olan etegin yere sürünmesini
önlemek, hem de iç kısma giyilen diger elbiselerin görünmesini saglamaktır.
3 – Ayaklar
Köy kadınları ayaklarına yünden örünmüs degisik renkteki çorapları giyerler. Ayakkabı olarak
“Trabzon” adı verilen lastik ayakkabı, aynı tipte yapılmıs renkli naylon ayakkabı veya ender de
olsa Harik giyilir. Eski tarihlerde köy kadınları ayaklarına halhal takarlardı.
Erkek Giysileri
1 – Baş
Puşu:
Kadınlarda olduğu gibi erkekler de bu giysiyi kullanmaktadırlar. Özel kumaştan yapılarak, renk ve dokunuşlarına göre isimlendirilirler. Siyah, mavi, mor, beyaz, kırmızı puşu, altuniye ve desenli puşu şeklinde isimlendirilirler.
Egal:
Erkeklerin kış aylarında başlarına bağladıkları, yün ve pamuktan dokunan, siyah ve mor renkli giysilerdir.
2 – Vücut
Köynek:
Erkeklerin iç kısma giydiği, desenli kumaştan yapılan düğmeli bir giysidir.
Şal:
Tiftik yününden yapılmış özel pantolondur. Her tarafı bol paçalı olup, ayağın üzerine kadar uzanır. Bele, pamuk ipliğinden yapılmış “uhçur” la bağlanır. Kemer takılanlara rastlamakta mümkündür. Halk Bilimi Çalışmaları-Bitlis Yöresi
Şapik:
“Gej” (tiftik keçisinin kılları ile dokunan, mekik sayısına göre kalitesi değişen, kışın sıcak, yazın serin tutmasıyla özellik gösteren, yöreye mahsus bir kumaş) adı verilen özel kumaştan yapılır. Ceket gibi kullanılan düğmesiz bir giysidir. Önü ve kol altları açıktır (yaz aylarında giyildiğinde hava almayı sağlar). Kol ağızları geriye doğru kıvrık olup, renkli kumaştan yapılır. Bu giysiler; el tezgahlarında, yün ve tiftikten dokunur. Kollarda ayrıca “Cellahi” adı verilen, bir metre boyunda, beyaz kumaştan yapılmış ve kola pazu kısmından bağlanan kol bağı bulunur. Şapikin içine yarım dik veya yakasız iç gömleği giyilir. Bu gömleğin kollarında 50 – 60 cm. uzunluğunda, beyaz kumaştan yapılmış, 3 – 5 cm. eninde bir ek kumaş bulunur. “Salte” adı verile bu ek parça, şapik giyildikten sonra geniş olan kolların devamlı olarak aşağıya doğru düşmemesini, yapılan işe mani olmaması için şapikin üzerine sarılarak dirsek hizasında bağlanır. Bu yeleğin her iki yanı işlemelidir. Yine yeleğin her iki yanında el işiyle yapılmış cep bulunur.
Aba:
Keçi derisinden yapılmış, kolsuz ve tüylerle kaplı, kış aylarında soğuktan korunmak amacıyla giyilen bir giysidir.
3 – Ayak
Harik:
Üstü keçi tüyünden örülmüş, altı ise kendir ipinden dokunan bir ayakkabıdır. Serin tutması nedeniyle genellikle yaz aylarında giyilir.
Çorap:
Düz beyaz, renkli, veya desenli olarak yünden örülür.
Çarık:
Manda derisinden yapılır. Kadın ve erkekler dört mevsimde de giyerler. Uzun deri ip bağları ile bileğe bağlanırlar. Anadolu’nun yabancı olmadığı bir giyecektir.
Oyunlarımız hakkında azda olsa bilgi edindik,
Şimdi de yalnız kadınlar tarafından oynanan oyunlarla ve yalnız erkekler tarafından oynanan oyunları ayıralım.
Yalnız Kadınlar Tarafından Oynanan Oyunlar
Bitlis Halk oyunlarında kadın oyunları karakter olarak erkek
oyunları ile birliktelik arz eder. Ancak, kadın oyunları daha yumuşak, narin,
erkek oyunları hızlı, sert ve zorlu hareketlerden oluşur.
Kadın oyunları davul zurna eşliğinde oynandığı gibi, genelde
kadın çalgıcıların (defçi) çaldıkları tef (def) eşliğinde oynanır. Oyuncular,
kadın defçinin defle tuttuğu ritimle birlikte söylediği türkü eşliğinde
oyunlarını oynarlar. Oyuncuların da türkülere katıldığı görülür. Kadınlar
oyunlarında genelde birbirinin belinden tutarak oyunları oynarlar. Bu, kadın
oyunları ile erkek oyunlarını bir birinden ayıran önemli bir unsurdur.
a) Baloh Attım
Tevaye
En az dört, beş kişiyle sıra hilinde eller yan da tutularak
sıkı düzen içerisinde oynanan bu oyun, türkülü oyun grubu oyunlarındandır.
Oyun, sağ ayak hafif ileride ve dizden kırık, yürüme yönünde gidişlerle
oynanır.
Baloh attım tevaye ha ha ninna
Başledi oynemağe ha ha ninna
Ninna ellerin mali ha ha nina
Küçük beylerin mali ha ha ninna
Ele vır tozi çıhsın ha ha ninna
Düşmanın gözü çıhsın ha ha ninna
Ninna ellerin mali ha ha ninna
Küçük beylerin mali ha ha ninna
b) Memmi (Memmoş)
Tekli oynanan oyunlarınızdandır. Memmi oyunu tek kişi
tarafından oynandığı gibi karşılıklı iki oyuncu tarafından da oynanır. Düğün,
tören veya toplantılarda en güzel oynayan oyuncular tarafından oynanılan bu
oyunda oyuncuların iki elinde mendil bulunur. Defçinin söylediği türküye göre
titreme, ileri ve geri hareketler ve çökme figürleri yapılır.
Kaih gidah belesıne memmi
Öle bir yar sevmişem memmi
Kurbanem men sesine memmi
Memmi heyranın olem memmi
Memmi kurbanım olem memm
Memmi yesirin olem memmi
Mehlede deli uşağ memmi
Kerem et hek kavuşağ memmi
Evden izin çıhmezse memmi
Aldırmiyah savuşah memmi
Memmi heyranın olem memmi
Memmi kurbanın olem memmi
Memmi yesirin dem memmi
c) Dümme
Yarım daire veya düz sıra halinde, eller bel den kavranarak
sağ ayak hafif ileride ve sağ ayak üzerinde dizlerden az kırık oynanır. Oyun
soldan sağa doğru yürünerek oynanır, gittikçe hız artırılarak oyun bitirilir.
Türkülü bir oyundur. Bu oyun Kars ve Ardahan’da aynı isim altında
oynanmaktadır.
ç) Meyremo (Meryem)
Yarım daire halinde türkü eşliğinde kadın oyunu olarak
oynandığı gibi karma olarak da oynanılır. Bu oyunda, oyundan ziyade oyunun
türküye alıştırılması söz konusudur. Oyun, ağır ve düz olarak üç figürle bir
müddet sürdükten sonra giderek hız arttırılarak diz çekme figürüyle desteklenir
bir kaç tekrardan sonra sona erer. Bu oyunun Mahmut Ragıp Gazimihal’ın Türk
halk oyunları kataloğu adlı kitabında 1943’den sonra ilde görüldüğü yazılıdır.
Türkünün ilk iki sözü derlenebilmiştir.
d) Memyane
Tek düz sıra biçiminde veya yarım daire bi çiminde, belden
tutuşarak oynanır. Bu oyunu muzda, türkü eşliğinde oynan ılan oyunlardan dır.
Sağ ayak hafif önde ve sallanmalarla sol dan sağa doğru gidilerek oynanan
türkülü bir oyundur.
e) Nare
Yarım daire biçiminde el ele tutuşarak belden kavranarak
sıkı düzen içerisinde oynanan bir oyundur. Yalnız kadınlar ve yalnız kekler
arasında oynandığı gibi karma olarak da oynanan türkülü oyunlardandır. Diz
kırma . yaylanmayla oynanılan ağır ve sade figürlü bir oyundur.
Nare nare hey nare nare
Acımdan karınım ağre nare
Narenin kaşı güzü nare
Meni ciger dan yağe nare
Nare nare hey nare nare
Acımdan karnım ağre nare
f) Güvengin Yolları (Küvenk, Kövent)
Düz sıra veya yarım daire biçiminde tutuşarak veya serçe
parmaklardan tut. oynanılır. Dört zamanlı bir oyundur. Türkü eşliğinde
oynanılır. Oldukça ağır adımlarla oynanılan, bu oyun düğünlerde özellikle gelin
damadın oynatıldığı (güvenge çekildiği) Gelinler oynarken anne
evinden ay hüznüyle ağladığından bu oyuna “gelin ağlatma oyunu” da denir.
Güven gin yollannda güvengin yollarında
Çimeydım göllerinde, çimeydım göllerinde
Hey anam hey
İlik dümme oleydım ilik dümme oleyd
0 yarın kollerinde o yarın kollerinde
Hey anam hey
Güveng yolu bu mudur güveng yolu bu mudur
Desti dolu su mudur desti dolu su mudur.
Hey anam hey
Gittin ki tez gelesin gittin ki tez gelesin
Tez gelişin bu mudur tez gelişin bu mudur
Hey anam hey
g) Kına
Yarım ay biçiminde dizilip serçe parmaklar ile tutularak
oynanılan türkülü bir oyundur.
Gelin ve damadın kınalarının yakılması esnasında
oynanan bu oyunda, adımlar esnek ve yavaştır. Oyun dört zamanlı bir oyundur.
Kıneyi getir ane
Parmağın batır ane
Bu gece misafirem
Koynunde yatır ane
Ağaç başı kuşpuni
Oldum yarın düşküni
Baş açık yalın ayak
Yole düştüm kış günErkek Oyunları
c) Koç Halayı
YARARLANILAN KAYNAKLAR
T.C. M.E.B. Yayınları
Bitlis il Kültür ve Turizm Müdürlügü
Bitlis Valiligi
Koyunlu Ohin Beldesi
HALK BILIMI KURULU
Esref GÜNDOGDU
İstanbulcagdas
Burcu AKÇIL
Turgut Kenan ÇATALKAYA
T.C. M.E.B. Yayınları
Bitlis il Kültür ve Turizm Müdürlügü
Bitlis Valiligi
Koyunlu Ohin Beldesi
HALK BILIMI KURULU
Esref GÜNDOGDU
İstanbulcagdas
Burcu AKÇIL
Turgut Kenan ÇATALKAYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder